11 Aralık 2024 Çarşamba

EN DİPTE…

 Çok eski arkadaşım kendisi.

On yılların sayısını unuttuk.

O derece yani...

Arada çay içeriz salaş bir yerde...

Bana bu kez dedi ki...

"Abi ben insanları sevmiyorum"

Onun dışındaki her şeyle arası iyi...

Yılanlarla bile iyidir eminim.

Kendisi de çok sevilen biridir bu arada...

Ama kaçıyor topluluktan.

Anlatıyor da anlatıyor geçmişi...

Haklı.

Sonuna kadar haklı da...

Biz neden kaçamıyoruz onun kadar...

Dünyaya bakınca, soykırımdan işkenceye kadar...

Bir şeyler görüyorsun da.

Onlar hep vardı zaten.

Kötülük bambaşka...

Böyle sureti haktan görünen.

Günümüz insanından.

İyi görünüp kötülük yapandan bahsediyorum.

İçi dışı farklı...

Esasen bunu da saklamayan.

Yalanı meslek haline getirip.

Ortaya çıkınca da.

Kendisi ve etrafı tarafından...

"Ne yapsaydı", "ne yapsaydım" diye savunan, savunulan.

"Uydur bir bahane" diyenden.

"Sen de ne kadar prensiplisin" arkadaş diye yadırgayana kadar...

Yalanın kendisi sorun değil de...

Senin bu kadar üzerinde durman sorun sanki...

Deyimler bile kötücül...

"Alemin enayisi sen misin" sözünün bittiği yer bu topraklar...

Bir bakın nasihatlere...

"Sen de diplomatik davran arkadaş" diyenden...

"Yüzüne gül arkasından iş çevir" tavsiyesi verene kadar...

Çünkü genel ilke.

İlkesizliğin kendisi...

Bunları yapanın takdir edildiğinin farkındayız...

Ama çoluğuna çocuğuna aşılamak nedir Allahaşkına...

Her kuşakta daha zenginleşen insan...

Ne yaman çelişkidir ki...

Daha da aç hale geliyor...

Menüdeki her şeyi sipariş edip.

Döke saça yiyor...

Bitiremese de.

Bölüşmüyor...

Gözleri birbirlerinin malında mülkünde...

Şükür de yok...

Mutluluk da...

Her şey haset kötülük...

Ve birbirlerinin sırtına basarak ayakta kalmak üzerine...

İşine yaramayanı çöp sepetine atan...

Kendisi gibi olmayanı...

Aslında olanı da sevmeyen...

Acele acele hatır sorup...

Sonra kendisinin işine yarayıp yaramadığının analizini yapınca...

Ya sana sümük gibi yapışan...

Ya da sonsuza kadar ortadan yok olan...

Açık camdan kaçan bir sinek gibi...

Günümüzün.

Aslında kendinden de nefret eden insanı...

Yakılan, katledilen çocuklara üzülmek yerine...

"Aman bizim başımıza bela olmasınlar" diyebilen...

Sednaya'dan bile etkilenmeyen.

Sabahtan ikindiye kadar geçecek bir hayatta...

Anlamsızlık denizinin tam ortasındaki...

Depderin çukurun. 

En dibinde...