Dile kolay 99 yıllık kurum.
1925 yılında Atatürk tarafından kurulmuş olan Türk Hava Kurumu...
Bizim çocukluğumuzda ailelerimizin karınca kararınca bağış yapmak için çırpındıkları, cumhuriyetin en önemli kurumlarından birisiydi.
Tıpkı Kızılay gibi.
Zaman içinde bir şeyler yaşadık da.
Uzun uzun yazmayalım.
Kuruma güven anlamında çok sıkıntılı haberler okuduk.
Bir kısım yönetici görevinden uzaklaştırıldı.
Davalar açıldı.
Oysa iyi yönetilseydi...
Öyle büyük hizmet potansiyeli var ki burada...
THK hem pilot hem yer personeli yetiştiriyor.
Sadece bu pozisyonlar için değil, havacılık için bütün yan personel de bu kurumun üniversitesinde yeşeriyor.
THK'nın o denli büyük bir kampüsü var ki...
Kayyum Heyeti Başkanı Vali Kemal Yurtnaç, "Böyle bir örnek dünyada yok" diyor...
Nasıl olsun.
Pilot yetiştirme, uçak tamir ve bakım birimleri, içinde bir kaç fakülte olan üniversitesi, meslek yüksekokulları, yangın söndürme helikopter ve uçakları ve bunun yan teknolojilerini sağlayan bir çok birim...
THK'da yok yok aslında ama...
Zaman içinde kötü yönetimin her örneğini de gördü burası...
Olağanüstü kötü anlaşmalar, israf ve adını koymayayım da siz tahmin edin, başka başka işlerle kurum 2019 yılında tam 140 milyon dolar borçlu hale getirildi...
Dahası...
THK imajı da alt üst edildi...
Dönemin bakanlarından birisinin ifadesiyle.
"Tabut" olarak adlandırılan uçakları, bırakın yangın söndürmeyi kalkmak için bile uygun değildi...
Gerçek böyle miydi?
Yoksa böyle görünmesi, bu hale getirilmesi mi istenmişti birileri tarafından?
Dahası...
THK idealist bir kadroyla yeniden ayağa kaldırılabilir miydi?
2019'da devlet buraya el koydu.
Yönetime kayyum heyeti atandı.
Son kayyum heyetinin başında tecrübeli Vali Kemal Yurtnaç var...
Bu gibi işlerde kurumları ayağa kaldırma üstadı da olan Kemal Yurtnaç anlatıyor...
"140 milyon dolar borç o yıl içinde 40 milyon dolar daha artacaktı. Çünkü yangın söndürme uçak kiralama işinde yanlış firmalarla iş birliğine gidilmiş... Rusya'dan uçak kiralamışlar... 50 bin dolarlık kiraları 10 bin dolara yapabildiğimizi gördük. Firmaları değiştirdik... Borcumuz 180 milyon dolara çıkmadı... Tersine 120 milyon dolara indirdik"
Yurtnaç daha yapılacak çok işleri olduğunu söylüyor...
Bu kadar borçla nasıl ayağa kalkılır?
Öncelikle THK'nın malı mülkü var.
İstanbul'da 272 odalı bir oteli bile var.
Ama öyle acayip anlaşmalarla, 30-35 yıllığına kiraya verilen yerler var ki...
Kurum kazanacağı parayı adeta çöpe atmış geçmiş dönemde...
Mesela bu gayrimenkullerle ilgili davalar açılmış.
Kiralar yakında gerçek değerine yaklaştırılacak.
Bazı atıl mülkler satılacak.
Geçmişte 15 milyon dolara alınıp, bir milyon dolara elden çıkartılan uçaklar da olmuş...
Bu gibi uygulamalar artık yok.
Yangın söndürme uçakları artık uçuyor, talimlerini yapıyor, yaz aylarına hazır hale getiriliyor. Çünkü bakımları düzenli yapılıyor...
8 uçaktan beşi şimdi hemen uçabilecek durumda.
Geçmişe hep götürüyorum sizi kusura bakmayın.
Ama mecburum...
THK'da geçmişte öyle garip anlaşmalar yapılmış ki mesela...
Kiralama için en az beş ton su haznesi olması şartı getirilmiş uçaklar için.
Oysa ki THK'nın Kanada malı uçakları bundan 50 litre daha az, 4 ton 950 kiloluk hazneye sahip...
Böyle olunca da Rusya'dan filan uçak kiralanmış.
Tabi araya girenler de kazanmış.
Sonrası malum!
Buranın kendi uçakları.
Bile bile atıl hale getirilmiş sanki...
Böyle ince işçilikler görülmüş eskiden!
Bunlar bir bir düzeltiliyor artık.
Uçaklar Kanada malı.
Böyle olunca da.
Bakım için, tamir için Kanada'dan malzemeler bekleniyor...
Onlar gelince de tamirler, bakımlar kolayca yapılıyor...
Aslında bu malzemeleri biz de yapabiliyoruz.
Hatta daha iyisini de...
Çok daha ucuza...
Ankara Ostim'de yaptırabilirsiniz...
Ama...
Bunları uçaklara takmanıza izin verilmiyor...
Uluslararası kurallar gereği.
Burada ben de bir yorum yapayım...
İşte bu uluslararası emperyalizmin bir uzantısı...
Neyse...
Uzun hikaye...
Oraya girmeyelim.
Ha bu arada...
THK Üniversitesinin meslek yüksek okullarında...
Sadece bu orman yangını söndürme uçaklarını kullanmak için bölümler var...
20 ayda mezun olunabiliyor.
Size bir sır...
Çok verimli bir iş sahibi oluyorsunuz.
Sağlığınız da el verirse tabi.
Bir de başarılı olursanız elbette...
İşsiz kalmadan, üstelik sıkı durun, 15 bin euro maaş ile işiniz neredeyse hazır.
Zira bu özel bir alan...
Yani jet süren, yolcu uçağı süren pilot farklı...
Bununki ise çok farklı.
Birbirlerinin uçaklarını süremiyorlar.
Farklı uzmanlık alanları...
Buradaki uçakları sürecek pilotlar maalesef yeterince olmadığından...
Bu işe ehliyetli dört de yabancı pilot var THK bünyesinde.
Zaten bu bröveye sahip olunca dünya çapında sırtınız yere gelmiyormuş.
Benden söylemesi...
Bu arada...
THK Başkanı Yurtnaç'ın çok kibar davetinde.
Uzun uzun sohbetin ardından.
Meslek büyüğüm Emin Pazarcı yazısını yetiştirmek üzere ayrılırken.
Başkan Yurtnaç'ın teklifi üzerine...
Diğer meslektaşım olan Bengü Türk TV Genel Yayın Yönetmeni Ünal Kaya ile birlikte...
Simulasyonla uçak kullanmayı denedik.
Size bir sır daha...
Uçak kullanmak acayip zor.
Azıcık heyecanlansanız, eliniz titrese işi mahvediyorsunuz...
Uçağı ben mi indirdim, yoksa yanımdaki hoca mı...
Çok emin değilim.
Ünal ise çok başarılıydı...
Sanki ilk sürüşü değildi!
Bu arada...
Bize bu güzel günde eşlik eden ve bu buluşmayı organize eden, THK'daki meslektaşım Mehtap Sürücü'ye de binlerce teşekkür...