2 Kasım 2020 Pazartesi

BURHAN KUZU’NUN ARDINDAN…

2002 yılında…

Meclis’e yepyeni simalar girmiş.

Ekranların deneyimli anayasa hukukçusu.

Ak Parti sıralarından vekil olmuştu.

Ben ise genç bir muhabirdim.

Onun beni tanıdığını sanmıyordum.

Bir gün Meclis kulisinde gezerken.


Burhan hocanın sesini işittim...

“Ercan beni ihmal ediyorsun.”

Selamlaştık, gülüştük.

Ekranı dikkatli takip ediyordu.

O gün numarasını edinip aradım.

Ekranı çok severdi.

Sevdiğini de saklamaz.

Gurur vesilesi yapmazdı…

Beyaz camın önünde olmayı da hep başardı.

Başaramadığı ve içinde ukde kalansa.

Hükümete girip bakan olmaktı.

O isteğini de saklamadı hiç.

Onu konuk ettiğim bir programda.

Yeni kabine açıklanmış.

Adının listede olmadığını hatırlatınca.

“Yarama tuz bastın” demişti…

Rol yapmazdı…

Meclis’te anayasa komisyonu başkanı iken.

Ani esprileriyle.


Yükselen tansiyonu düşürür.

Herkesi gevşetirdi.

Bir keresinde…

Meclis Başkanı’na dönük sert eleştiriler üzerine.

“Beni seçmiyorsunuz ki, size müstehak” demişti.

Kendine özgü bir adamdı.

Yıllar sonra.

Cumhurbaşkanlığında danışman olduğunda.

Hayırlı olsun ziyaretine gitmiştim.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da yanına geldiğini.

“Odan da güzelmiş” dediğini anlattı.

Onun cevabıysa yine kendi klasiğinde...

“Seninki kadar olmasa da idare ediyoruz” demiş Cumhurbaşkanına…

Karşılıklı kahkahayı patlatmıştık…

Her daim neşeliydi.

2018 yılında…

Kanal D Ankara Temsilcisi olduğumda.

Kutlama ziyaretine gelmişti bana…

Uzunca konuşmuş.

Derinlere dalmıştık...

“Duramam” demişti.

“Durursam düşerim..."

Ona göre siyaset ve hukuk dışında bir hayat.

Durmak demekti...

Burhan hoca hayatının sonuna kadar durmadı.

Hastalığı daha doğru dürüst duyulmadan da.

Bu dünyadan göçüp gitti.

Ekranlar onu ihmal etmese de.

O kendini ihmal etmişti belki…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder