5 Şubat 2021 Cuma

BİR GÜNDÜZ RÜYASI...

Düşünsene.

Bir göl kenarında.

Uçsuz bucaksız yemyeşil çimenler.

Baharın en güzelinde.

Upuzun bir sofra.

Sevdiklerinle.

Kaybettiklerinle.

Baban, amcan, dayın, halan, teyzen, ailen.

Yeğenlerin.

Çocukların.

Komşuların.

Arkadaşların.

Sofran büyük.

Gelenin teklifsiz oturduğu.

Sıkıntıların değil.

Sevinçlerin konuşulduğu.

Tebessüm edildiği…

Fonda kısık sesiyle.

Louis Armstrong.

“What a wonderful world”u söylese…

Pırıl pırıl bir günde…

Güneş üşütmese.


Yakmasa da...

Simitlerimiz.

Çayımız bize yeter.

Peynir de istemez hani…

***

Dedikoducu komşu da.

Mahallenin palavracı abisi de.

Alt kattaki ahbabın da…

Ağır oturaklı yaşlılar.

Pimpirikli çiftler de…

Annelerimiz, babalarımız şart ama.

Dedeler de olsa.

Hayatlarında belki hiç görmedikleri.

Karşılaşmadıkları torunlarını görseler.

Sıkı sıkı sarılıp.

Sevseler…

Çocuk olsan.

Yanağından makas alınırken.

Şımarsan…

***

İlk çocukluğunun oyuncaklarıyla.

Kaybettiğin çocukluk arkadaşınla.

40 yıl önce ölen kedin.

Küçük yumağının peşinden koşsa…

Kuzenlerin kendi aralarında.

Gözlerini belerterek.

Küçük şeyleri büyütse…

Naif komşu kadın dinlese.

Annen onlara senden bahsederken.

Hoşuna gitse…

Maskesiz.

Ve hesapsız gülsen.

Gölden su içip.

Karnını şişirsen…

Gözünü yumup.

Güneşe döndürsen yüzünü.

Armstrong’un kısık sesiyle.

Harika dünyayı kursak.

Simit ve çayla.

Mutlulukla.

Peynir de istemez hani…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder