13 Mayıs 2022 Cuma

ŞU KIYAFET TARTIŞMASI!

ŞU KIYAFET TARTIŞMASI...


Hani bir kıyafet tartışması var ya.

MHP Eski milletvekili Ahmet Çakar’ın sözleriyle başlayan.

Ayrıntılarına girmeyeyim.

Arayan bulur.

Tanınan bir kadının kıyafeti hakkında konuşuyor.

“O dekolte suç” diyor…

Suç olup olmadığını bilemem.

Açıklamayı doğru buluyor filan da değilim.

Ama…

Kolay yolu seçip, “Önce asalım sonra tartışırız” demek yerine.

Biraz Ahmet Çakar’ı tanımak lazım.

Çünkü ben biraz tanırım…

+++

1999-2002 dönemi…

DSP-MHP-ANAP üçlü koalisyonu işbaşında.

Ahmet Çakar MHP’li Meclis idari amiri…

Tabi koalisyon dönemlerini unutmuştur insanlar…

Partiler ortak hükümet eder ama.

Sürekli de sürtüşürler.

Üstelik meşrepleri bu kadar farklıyken.

Uzlaşma sağlanan konularda bile.

Çatlak sesten bol bir şey yoktur.

Bazı çatlak sesler ise daha serttir.

Cümlelerini sansürsüz kurar.

Mahallenin delifişek oğlanı gibi davranırlar…

İşte Çakar onlardan biriydi.

O dönemin MHP’sinin kendi iç vicdanını yansıttığını düşünürdü.

Ne zaman hükümet içerisinde.

Özellikle MHP ile Ecevit’in DSP’sinin bir problemi olsa.

Ben genç bir muhabir olarak ya Ahmet Çakar’ı…

Ya da rahmetli Mehmet Gül’ü arardım.

Gazeteci saikiyle.

Düşüncelerini öğrenmek.

Resmin bütününü görebilmek için….

+++

Mesela “af” konusunda dönemin hükümetinden farklı düşünürlerdi.

Terörle mücadele.

Öcalan’ın idam edilmemesi.

Ve bu konuda MHP’nin takındığı tavır konusunda.

Nüanslarını ortaya koyarlardı.

MHP yönetiminin üslubunca.

Ve aslında anlaşılabilecek şekilde.

Devlet idaresi aklı koymasına karşın.

Çakar ve Gül tabanın sesini yansıtır.

Bazen de halk ağzıyla konuşurlar.

Bunu da açıktan yaparlardı…

Gül biraz daha milliyetçi kefeye ağırlık verir.

Çakar muhafazakarlık sosunu üstüne eklemeden edemezdi.

++++

Her ikisiyle de gazeteci olarak çok sohbet ettim.

Bir kısmı off the record olarak kalacak tabi…

Bunların da ışığında yola çıkarak diyebilirim ki.

Ahmet Çakar’ın açıklamalarına.

Çok şaşırmadım.

O içindeki hissiyatı.

Sansürsüz ortaya koyan birisi.

Kendi çevresinde kendisine hak verenlerin bulunduğunu.

Sayılarının da az olmadığını biliyor…

Ve düşüncesini saklamıyor.

Çakar’a geçmişteki dost sohbetlerimde çok muhalefet ettiğim için rahatım…

Söylediklerine katılmasam da.

Onun konuşma hakkını.

Bazen fütursuzca kullanması.

Garip şekilde hoşuma gidiyor.

Sonuçta…

Beğenmediğin fikirler ifade edilmediğinde yok olmuyor…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder