Depremzedeler çadırda.
Prefabrik evde…
Sıkıntıda...
Bir an önce evlerinin yapılmasını bekliyor.
Ama.
Asıl gereken güvenli konut…
Hemen yapılacak konut güvenli olur mu?
Çok farklı sektörlerle konuştum.
Farklı uzmanlık sahipleriyle…
Türkiye tablosu çıktı karşıma…
Tam bir kutuplaşma…
Bir kısım inşaat mühendisi diyor ki…
“Artçılar sürerken”
“Beton dökülemez”
“Zemin etüdü yapılsa da”
“Sağlıklı olmaz”
Bu bilgileri aldım.
Türkiye’nin çok tanıdığı önemli bir inşaatçıya…
Aynı zamanda.
İnşaat mühendisi sıfatını da göz önüne alarak sordum…
Dedikleri şu…
“Artçılar devam edecek. Tamam”
“Ama bir an önce işlerin başlaması lazım”
“Zemin etüdleri başlamış. Bakan Kurum söyledi”
“Zaten evler de fay hatlarından belli mesafede yapılacak”
“TOKİ’nin tecrübesi malum. Zaten dayanıklı konut yapıyor. Ortaya çıktı”
“TOKİ’nin kullandığı tünel kalıp da iyi bir sistem”
“Sıkıntılı bir durum olacağını düşünmüyoruz”
ŞEHİR PLANCILARI NE DİYOR?
İnşaatçılar bir tarafta…
Mühendisler bir tarafta…
Şehir plancıları ne diyor peki?
Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Gencay Sertel ile konuştum.
Diyor ki Sertel:
“Şehir sadece konut değildir”
“Şehir ayağa kalkacaksa bir bütün olarak ayağa kalkar”
Yani….
“Burada sanayi var, kültür olanakları var… Parklar, okullar var”
“Son çıkan kararnameyi görünce, jeolojik etüd ve vaziyet planları doğrultusunda ruhsat işlemleri yapılacak”
“Dolayısıyla şehir planlaması devre dışı bırakılıyor”
“Hiç uygun değil”
Onlar böyle düşünüyor.
Sokaktaki.
Çadırdaki.
Konteynerdeki depremzede belki farklı düşünüyor…
İNŞAAT MALZEMESİ NASIL TEMİN EDİLECEK?
Gelelim başka bir yönüne…
Bir yılda.
270 bin konut yapılacaksa…
Buna malzeme yeter mi…?
Hükümet girişimi başlatmış.
İşadamları ön almış.
TOBB yarın önemli bir toplantı yapıyor…
İnşaat malzemesi üreten sektör temsilcilerini topluyor.
Demir, çimento, seramik, kimya…
Hepsi...
Amaç şu…
Malzeme temini aksamamalı.
Bu iş bir yılda bitecekse….
Tedbir almalı…
Yani.
Belki hükümete tavsiye yapılacak.
“İhracatı sınırlandıralım bu sürede…”
“Malzeme ithalatı kolaylaşsın…”
Bilemiyorum.
Yarın çıkar ortaya…
“HEDEF 2035’TE DÖNÜŞMÜŞ TÜRKİYE”
Peki..
Biz diğer illerin kentsel dönüşümünü yapıyor muyuz?
Evet iş yürüyor.
Bakanlık rakamlarına göre…
250 bin kentsel dönüşüm projesi devam…
90 bini İstanbul’da…
Tamam da.
Şimdiye kadar ne kadarı dönüşmüş…?
Aslında rakam büyük.
Bütün Türkiye’de.
3.2 milyon bina kentsel dönüşümde, dönüşmüş…
6.9 milyonu ise denetime tabi tutulmuş…
Hedef ise…
2035’te Türkiye’deki bütün çürük yapıları dönüştürmek.
Bütün kentler.
Depreme dayanıklı olacak.
Plan işlerse tabi…
Kaç konutun dönüşmesi lazım…
1.1 milyon…
Büyük rakam…
“İSTANBUL’DA 695 BİN KONUT DÖNÜŞMÜŞ”
Ama asıl sorun.
İstanbul’un dönüşmesi…
Şimdiye kadar 695 bin konut dönüşmüş megakentte…
Devamı gelecek de…
Herkes ikna olmuyor.
Mal ve can denkleminde…
Mal tercih ediliyor…
Yakın tehlike daha tehlikeli…
Uzak olansa…
Ölüm bile olsa…
Önemsenmiyor.
Devlet devreye girecek tabi de…
Seçime kadar yasal değişiklik.
Anayasal değişiklik zor.
İSTANBUL’LU NASIL İKNA EDİLECEK?
Düşünülen bazı tedbirler var…
“Evinizi üç ayda boşaltın” demek yerine…
Süre artırılabilir.
Devre mülk gibi evler yapılabilir…
Evleri kentsel dönüşüme giren malikler.
Bir süre burada kalır.
Sonra da diğer grup….
Bir başka senaryo ise…
Prefabrik geçici evlere…
Bu insanların.
Rıza doğrultusunda tabi.
Geçici süre taşınması.
Bu sırada evlerinin inşaatının başlaması…
Olur mu?
Bilmem ama…
Tantanası çok olur…
Burası Türkiye çünkü.
Her şeyin çabuk unutulduğu diyar…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder