SECCADE, KURŞUN VE ÖTESİ…

Farkında mısınız?

Hakkaniyet yok.

Herkes futbol taraftarı gibi.

Siyasi kampın neresiyse.

Beynin oraya mahkum.

Sıkışırsan.

Geçmişteki bir defteri açıp.

Konuyu manipüle eder.

Yaşayıp gidersin…

Kılıçdaroğlu seccadeye ayakkabıyla bastı.

İnsanlık hali…

Görmezsin…

Belki de.

Etrafındakilerin uyarmasını beklersin.

Uyaran da olmamış.

Eleştiriler gelince.

Samimi özür dilemiş.

Bence.

O özür sonrası olay bitti.

Benim için bitti.

Daha ne yapsın…?

Yok bilerek basmış da…

Yok görmeliymiş de…

Ee görmemiş…

Ne yapacaksın?

Bu kısmını geçtim…

Bir de karşı tarafın fanatikleri.

Adam özür diledikten sonra bile…

Özüre gerek yokmuş aslında…

Neymiş efendim.

Halı parçasıymış.

Bez parçasıymış.

Seccade kutsal bir şey değilmiş…

Onların sözleri de ayrı facia….

Bence burada iş.

Makullere düşüyor.

Özür diledi.

Bitti deyip işin içinden çıkılmalı…

——

Diğer konu…

İyi Parti İstanbul İl Başkanlığı.

İsabet eden kurşun olayı.

Uzun uzun anlatmaya gerek yok.

Daha Emniyet açıklama yapmamışken.

O partinin lideri.

Hükmünü vermiş.

İş bitmiş.

Sonradan yapılan açıklamaya.

İnanmayacağını.

Baştan ilan etmiş.

O halde.

Polis neden var?

Evet...

Güvenlik eleştirini yaparsın.

Ama “Erdoğan beni tehdit etmişti” dersen.

Ki ben o açıklamanın.

Tehdit olmadığını.

Sert eleştiri olduğunu düşünüyorum….

Böyle dersen.

Bu manüpülasyon olur…

Hatta birisi de çıkar.

“Bu olay asıl sizin işinize yaradı” falan der…

İş başka yere gider.

Ben bu yaklaşımı da yanlış bulsam da.

Eğrisi doğrusu düşünülüp.

Siyasi fayda ummayı.

İnsanlığın gerisine iterdim…

Neyse...

——

Ve bir başka facia…

Bir kesim var ki….

“Bu son seçim” diyor…

Yani yendikleri taktirde iyi de…

Yoksa bir daha seçim olmazmış…

Başkası da…

Zaten bu yıl seçim olmayacak diyordu…

Bir grup daha felaket…

“Arayı on puan açmak gerekiyor.”

“Yoksa seçim meçim vermez bunlar” diyordu…

O halde neden hazırlanıyorsun seçime…?

Her sandıkta neden adamın var…?

Çekersin tutanak fotonu.

Atarsın merkezine…

Seçim sonucu bir buçuk saatte ortaya çıkar…

Bu kadar basit.

Yenersin.

Seçilirsin...

———

Ve bir başka sıcaktan gidelim…

Muharrem İnce günah keçisi…

Neymiş?

Yarıştan çekilmiyor.

Değirmene su taşıma meselesi…

Mesela Beşiktaş’ı tutuyorsun.

Konyaspor’un iddiası yoksa.

Sana yenilmelerini istiyorsun.

İstemen normal de.

Yenerse.

Bunun arkasında art niyet arıyorsun.

Maça asılırsa.

Galatasaray’ın.

Fener’in değirmenine su taşımış oluyor.

Bakış bu…

Geçiniz...

Bir kısmı da.

Sosyal medyada.

İnce’yi bloklama yarışına girmiş.

Bazısı.

Gazeteciyim filan da diyor…

Arkadaş.

Gazeteciysem, gazeteciysen..

Bana ne, sana ne…

Kim kazanırsa kazansın.

Sen takip et…

Neden oyunun parçası oluyorsun?

Yorumunu yap.

Geç.

Ne bu şiddet, bu celal…

———

Fanatizm her yerde…

HDP meselesi…

Muhalefet açısından bir sıkıntı di mi?

Sıkıntı.

İyi de geçmişte iktidar.

Çözüm sürecini.

Hayata geçirmedi mi?

Bunlarla görüşmedi mi?

Görüştü…

Belki o dönem için.

İyi de yaptı.

Ayrı tartışma…

Üstelik... 

Yakın zamanda Meclis’te.

Başörtüsü yasasına ilişkin.

Ak Partililer.

HDP’lilerle…

Yine görüştü mü?

Görüştü...

O halde…

Bunu savunurken.

Diğerinin de tersini savunmayacaksın.

Herkesin yaptığı.

Ya doğru.

Ya da hepsi hata…

Hakkaniyet böyle kazanılır…

Gazeteciysen.

Kimin yaptığı seni ilgilendirmeyecek.

“Yanlış” deyip yapıştıracaksın.

Doğru buluyorsan…

“İkisi de doğru” deyip çıkacaksın.

Bırak.

Kronolojiyi.

Manipülasyonu başkası yapsın.

Girsinler siyasete savaşsınlar…

Sen yap yorumunu.

Geç gitsin…

Ya da HÜDAPAR işi….

Terör örgütü ile bağlantısı var diyenler…

Hani HDP’ye yasal diyordun.

HÜDAPAR da yasal o zaman…

Yani işime gelince bu kulptan tutayım.

Öteki türlü öteki kulp diyorsan…

O garip oluyor.

Yanlış olduğuna inanıyorsan.

Kim yaparsa.

Nerede yapılırsa yapılsın.

Yanlıştır.

Nokta...

———

Bir de son not…

Yaşam tarzını çok iyi bildiğim bazıları.

Bu seccade meselesinde.

Ulema kesildiler…

Aşırı hassasiyetleri oluştu.

Yakından biliyorum.

Bir kısmı ateist…

Bir kısmı Ramazan’da alkol alıyor.

Bir kısmının.

Burada yazamayacağım.

Özel hayatına ilişkin.

Değişik mevzuları var…

Hiç umrumda bile değil ne yaptıkları…

Konumuz da değil.

Ama.

Şu anki siyasi kampları nedeniyle.

Bence daha trajik olanı.

O kimlikten ekmek yiyorlar diye…

Sanki beş vakit kılıyormuş gibi davranmaları…

Öyle yazılar yazıp.

Sonra gelip de.

Yok seccadenin kutsiyeti filan.

Anlatmaları.

Doğru da söyleseler yanlış da…

Samimiyetlerinin olmayışı…

Üstelik.

Bence artık dindarların bile. 

Bitirmesi gereken bir tartışmayı.

Israrla sürdürmeye devam edip.

Şeyhülislamlığa soyunmaları…

Komik bile değil…

Hey Allahım yardım et.

Her kesimden.

Vicdanlı insanların sayısını.

Ve cesaretini artır…