ANLAR MIYIZ?
Salaş bir mekana girmiş.
Kendine simit, çay ısmarlamışsın.
Simitin enfes kokusu ve yoldan geçenler…
Keyfi bir düşünsenize…
Oradan çıkıp.
Kalabalık içinde amaçsızca yürüyüp…
Bir kitapçıya uğrayıp.
O kitap kokularını içine çekip.
Sonra da…
Anneni ziyaret edip.
Ona doyasıya sarılmışsın…
Bir de küçük yeğenlerine gitsen ne güzel olur.
İki yaşındaki ile boğuşup.
Diğeriyle top oynarken sırılsıklam olsan...
Düşünsene...
Şimdi evinden çıkamıyorsun.
Çıksan…
Pahalı arabanla nereye gideceksin?
Seni kim kabul edecek?
Maskeyle bir markete girip.
Kazara birine yaklaşsan ‘vebalı’ muamelesi göreceksin.
İhtiyacının yirmi misli gıda depolasan ne olacak?
Zorunlu hapistesin.
Gardrobunda en pahalı kıyafetler olsa.
Nereye giyeceksin?
Kim için süsleneceksin?
Spor salonu altın üyeliğinin...
Maldivler tatil rezervasyonunun.
Basketbol final biletinin…
Kime ne faydası var.
Mesele şu.
Bu bela bittiğinde…
İnsanlık gerçek varlığı ve dostlarını sorgular mı?
Materyallere bağlanmayı kesip.
Basit keyiflere odaklanmanın.
Yavaşlamanın...
Aslında gerçek zenginlik olduğunu anlar mı?
Anlar mıyız sizce?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder