Şahan
Gökbakar’ın müthiş bir tiplemesi var.
Trolcü
Şevki.
Beyinsiz bir
komplo teorisyenini canlandırıyor.
Kuzey Kore
liderinin öldüğünü.
Bu nedenle Samsung
telefonların prim yapacağını…
Gres yağı
ile korona tedavisini…
Anlatıyor da
anlatıyor…
İzlerken gülüyoruz.
Ama bir
düşünsek…
Çevremizde
onlarcası var.
Mesela biri diyor
ki:
“Devlet
virüs rakamlarını gizliyor”
Zerre kanıtı
yok.
Teyzesinin
kaynı demiş...
En son
okuduğu kitabı sorsan.
Yaptığı
kültürel faaliyeti…
İzlediği
derinlikli düşünce programını.
Felsefeyi.
Yok…
İhtiyacı da
yok.
Bilgi
kaynağı biraz pembe dizi.
Bağrışmalı
iki kadın programı.
Komplo teorisyeni
siyaset bezirganı.
Ve…
Kendisi gibi
devletten geçinmeli arkadaşı…
***
Bu tipoloji
acayiptir.
Ona sorsan
toplumda bir yeri var…
Çevresi.
Arkadaşları…
Temel sosyal
faaliyeti AVM’de gezmek.
Onu hayata
bağlayansa…
Vücuduna
iyice yayılmış aşağılık kompleksi…
***
Doğu
toplumlarının pandemisidir bu…
Bilgisiz
komploculuk.
Okumayan.
Buna rağmen
özgüvenli.
Cahil
gıybetçi insan tipidir.
İçinde
bulunduğu toplumdan nefret eder.
Aslında
nefret ettiği kendisidir…
Sosyal
medyada sağa sola hakaret eder.
İmla bilmez.
Anlatımı da bozuktur.
Büyük
trollerin iftiralarını yaymaksa…
Bu tiplerin
sosyal medya sporudur.
***
Konu
komploculuk olunca.
İstikrara da
ihtiyaç yok.
İlk virüs vakası
çıktığında.
“IMF’den
para almak için vaka açıklıyorlar” de…
Sonradan…
Devekuşu
gibi yap geç.
Nasılsa
unutulur.
***
Bunların KGB
versiyonları da var!
Adam diyor
ki:
“Böyle bir
hastalık aslında yok”
Kanıt?
O da yok!
“Bunu
üretmişler abi labaratuarda”
Kim üretmiş?
ABD…
Yarın sorsan
Çin der.
Benim diyen
genetik mühendisini.
Mikrobiyoloğu
cebinden çıkarır.
***
Aslında
şüphecilik iyi bir şeydir.
İnsan kendi
gerçeğini sürekli aramalı.
Bizim
mesleğimizin öğretisi de bu…
Ama.
Bunun için kitaplar
okursun.
Araştırırsın.
Uzmanları
dinlersin.
Sağlam
kanıtların olur.
Aklına
yatana inanırsın.
Oysa
bunların en büyük bilgi kaynağı…
Dayısının
bacanağı.
****
Yıllarca
demediler mi?
Bir devlet
büyüğünün çocuğu danışman yapılmışmış…
Yüz binlerce
lira da maaşa bağlanmışmış…
Bu yalanı
doğru kabul etsek bile…
Kamu
görevlisinin tavan maaşı belli.
Ama dinlemez…
***
Bu tipoloji ilginçtir.
Kendini önemser.
Telefonunun
dinlenildiğini.
Kişisel
verilerinin ABD tarafından izlendiğini.
Ciddi ciddi
iddia eder.
Üstelik
aynaya da bakmaz…
Eğitimine.
Konumuna…
“Beni kim ne
yapsın?” demez.
***
Hatırlasanıza…
15 Temmuz’da.
Boğazı
kesilmiş asker masalı uydurmuşlardı.
Görüntünün
sahteliği belgelendi ama…
Yalan aldı yürüdü.
Hala konuşur durur...
Arkadaş kim
bu asker?
Nerede
mezarı?
Ailesi?
Yok…
Şubat ayında
Suriye’de yüzlerce şehit verdiğimiz.
Libya’da
bine yakın kaybımızın olduğu…
Ama devletin
bunları sakladığı iddiası.
Hep bu
Şevkilerin işi…
***
Futboldaki
Şevki ise en yaygın prototiptir.
Ona göre şampiyon
zaten ayarlanmış.
Düşen
takımlar da belli şimdiden.
Ama maçları
yine de izler.
Bunlar “Ön
alan Şevki”lerdir.
Kazara
kehaneti tutarsa bilmiş olur.
Tutmazsa da
takımı kazandığı için sevinir.
Kehaneti de
unutulup gider.
***
Çocukluğumuzda
da vardı troller.
Türkiye’nin
gizlice atom bombası yaptığını.
NASA’nın
Anadolu köylerinde çalışmalar yürüttüğünü.
Eurovision’daki
Hristiyan lobisini…
Keyifli
keyifli anlatırlardı.
Ama
onlar zararsız.
Ve
ülkelerini seven tiplerdi…
Şimdikileri
görünce üzülüyor.
Söylemeden
edemiyorsun.
Trolün
bile hayırlısı…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder