9 Haziran 2020 Salı

TEVAZU...

Nusret’in malum fotosu garip.
Ama…
Bütün kinlerini o fotoya kusanların.
Sicillerine ne demeli?
65 çeşit kahvaltılı sofradan kalkıp.
Tekerlek büyüklüğünde pizzasını.
Mayonez damlayan dev burgerini.
Sanki alelade bir dekormuş gibi.
Fotoğraflayıp.
Bunu normalleştirenlerin...
***
Eskiden buranın insanı tevazu sahibiydi.
Tek çeşit yemekle doyar.
Kahvaltıda zeytin peynirle mutlu olur.
Yaptığı mütevazı yemek kokar diye.
Yakın komşularına dağıtır.
Lokantalarda cam kenarına oturmaz.
Sokak ortasında yemez.
Yediğiyle gösteriş yapmak.
Aklına bile gelmezdi…
Şimdilerde
Her şeyi yeyip.
Bize de gösteriyorlar…
***
Nusret gibi restoranlar açıldığında.
Etlerin vitrinlere asılıp.
Üzerlerine alıcısının isminin yazılması.
Orta çağdan bir manzara gibi.
Sergilenmesi.
Garibime gitmişti…
Etin şov yapılarak müşteriye servisi.
Restoran sahibinin tuz ayini.
Görsel olarak ilginç.
Ama toplumsal değerler açısından.
Sorunluydu…
***
Aslında sorun.
Nusret’in mandalarla fotoğrafı değil.
İçimizdeki tevazunun ölmesi.
Kendinden olmayana öykünen.
Ama anne-babasının köyünden nefret eden.
Kurban bayramına öfke kusup.
Tam vejetaryen olacakken...
Havalı restorana girince.
Ağır etobura dönüşenlerde...
Sorun.
Sosyal medyada düşünmeden paylaşıp.
Gerçek hayata gelince.
Paylaşmayanlarda...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder