5 Haziran 2020 Cuma

VEKİLLİKLER DÜŞERKEN...

Dün malum haber gelince…
4 yıl öncesine gittim.
Reuters’daki muhabirlik günlerime.
2016 Mart ayı.
Terör zirve yapmış.
Bazı siyasilerin de.
Terörü desteklediği kanaati...
Üstelik…
HDP’li vekillerin garip işleri.
İlişkileri…
Ayrıntısı çok.
Ama anlatacağım başka…
17 Mart 2016’da…
Başbakan Davutoğlu’nun bir programındayım.
Atatürk Bulvarı.
TESK binası.
Toplantı sonrası...
Başbakan'a sorulacak soruya önceden talibim.
Davutoğlu’nun basın müşaviri Osman Sert bir ricada bulunup.
Sorumun arkasına.
Bir soru daha eklememi…
CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun…
“Tüm vekil dokunulmazlıkları kalksın” diyerek…
Hodri meydan çağrısını.
Davutoğlu’na hatırlatmamı istiyor…
Açıkçası…
Önemli bir haberin kokusu bu...
Kendi sorumu askıya alıp...
Davutoğlu’na doğrudan bunu soruyorum.
“506 vekilin dosyasını da Meclis’e getirmeye hazırız” cevabını veriyor.
Bugün yaşananların işaret fişeği...
Toplantı biter bitmez.
Telefonum çalıyor.
Arayan o günlerin Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı.
Bugünkü Meclis Başkanı Mustafa Şentop.
Olanları canlı yayından izlemiş.
Söylediklerinin özel ayrıntılarını yazamasam da…
Şu sözlerini not düşmeliyim:
“Muhalefetin hodri meydan çağrısı iyi de..."
"Hesaplı olup olmadığı zamanla ortaya çıkar."
Sanki bugünleri işaret etmiş gibi.
***
Dün yaşananlar.
Bana o günü hatırlattı...
Biz gazeteciler aslında şanslıyız...
Tarih önümüzden akarken.
Bazen tanık.
Bazen aracı oluruz...
Bazı bildiklerimizi ömür boyu saklar.
Bazılarını kontrollü anlatırız.
Bu mesleğin en güzel yanı da.
Özel bilgilerimiz...
Daha da güzeli.
Paylaştıklarımızdır.
Yıllar geçse de...
Puzzle'ın son parçasını.
Geçmişteki kareyle birleştirebilmektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder