16 Aralık 2022 Cuma

KAFA YAKAN SENARYOLAR



Türkiye algılar ülkesi.

Öyle ki.

Somut gerçeğe bakan yok.

Mahkeme karar verip.

Duygular sel olduğunda…

Ne dendi?

İmamoğlu kesin aday.

Kılıçdaroğlu bile mecbur kalacak.

Onun elini kaldırıp.

“Evet sen kazandın” diyecek.

Saraçhane’de…

Altısı birden ilan edecek.

Oldu mu?

Olmadı.

O halde senaryo çöpe…

Gelsin ikincisi…


———

Kılıçdaroğlu diyecek ki…

“Bu arkadaşın yasaklı olma ihtimali var”

Dolayısıyla.

“Muhalefet kazanmaya yakınken”

“Neden iktidara bu fırsatı verelim?”

“Neden riske atalım?”

Yani…

“Aday benim”

Der mi?

Demez diyebilir misin?


———

Üçüncü senaryo…

İddia o ki.

Erdoğan elini ovuşturuyor.

Çünkü… 

Akşener tutturacak “İmamoğlu” diye.

Kılıçdaroğlu diyecek “ben de adayım”

Sonra.

Altılı masa parçalanmasa bile…

Çoklu adaya gidecek iş…

Babacan da aday…

Erdoğan’ın rüyası gerçekleşecek.

Karşısındaki adayları.

Bir bir yiyecek… 

Olabilir mi?

Olursa Erdoğan için avantaj mı?

Emin değilim…


—————

Diğer ihtimal.

Chp içerisinde parçalanma.

İmamoğlucular, Kılıçdaroğlucular…

Bence zor.

Çünkü.

Liderin elinde imparator yetkisi varken.

Dayılık yapmak.

Yürek ister.

Adamı listeye sokmazlar…

O yüzden.

Olmaz diyorum buna.

Ama konuşuluyor.

Daha çok da hükümet yanlısı yorumcular.


———————

Yazdıkça zihnin açılıyor.

Yazmalara doyamıyorsun.

Neler duyduk neler…

Şunu bile dediler…

İmamoğlu aday olmasa da…

Bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimine hazırlanacak.

Malum.

Yaşı genç…

Mahkeme kararı.

İmamoğlu’nun 2028’de önünü kesmeye yönelik..

Yani.

İstinaf öyle bir zamanlama yapacak ki…

İmamoğlu’nun önünü tam 2028 seçimleri öncesi kesecek.

Böylece.

Büyük plan bozulacak.

Başka bir büyük plan tarafından...


——————

Bir başkası…

İmamoğlu’nun CHP’nin başına geçip. 

Cumhurbaşkanlığı yerine.

“Burası iyiymiş”

“Hem karışanım görüşenim de yok”

Üstelik...

“Makam odası kaç cephe görüyor”

Delegeyi de ele geçirdin mi?

Devrilmezsin de…

Ohhh.

“Gel keyfim gel…” diyeceği…

Hem herkes Beştepe derken.

Bir de milleti terse yatırırsın…

Olmaz mı…

Olmaz olmaz…


——————

Adamın birisi de diyor ki…

“Mansur Yavaş yeniden potaya girdi”

Zaten potadaydı…

“Yok öyle deme. Bu kez tam basket”

Nasıl yani…

“Öyle çembere çarpmadan”

Deliksiz yani…

“Kesinlikle”

Üçlük üstelik…

“Aynen”

Bir de tezgahtar ağzıyla “aynen” diyorlar ya…

O da ayrı bir gıcık…

Neyse…

Bu işin gerekçesi ne peki?

Diyor ki….

Yavaş hakkında siyasi yasak yok…

Eee…

Akşener onu da seviyor.

Sevdiği varsayılıyor.

Onun sevmesi zaten bir artı.

Üstelik.

Adı da Kemal değil.

Bir artısı da.

Ortada gözükmemesi…

——————


Ha unutuyordum.

Şu da var…

Altılı masa dağılmayacak.

Ama ortak adaydan vazgeçecek.

Herkes kendi adayını çıkarırken.

İyi Parti’nin adayı da…

CHP’den istifa edip İyi Parti’ye geçen.

Ekrem İmamoğlu’ndan başkası olmayacak… 

Bitti mi…

Bitmez...

Yazdıklarımızın eksiği var.

Fazlası yok…

Öyle bir gün gelecek ki.

Müesses nizam denilen büyük güç…

Ulu sesiyle…

“Durun siz kardeşsiniz” diyecek…

Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu’na…

Ama daha ötesi…

Erdoğan ve İmamoğlu’na da diyebilir.

Diyecek ki.

“Birleştirin gücünüzü”

Bambaşka bir geleceğe.

Farklı senaryolarla.

Yeni yüzlerle…

Olur mu?

Artık ne diyeceğimi bilemiyorum…

Senaryolar ülkesinde.

Olmaz dememeli.

Bugün doğanı.

Yarın ölü olarak görsen.

Öldü denileni.

Zirvede bulsan.

Şaşmayacaksın.

Çevik Bir’i cumhurbaşkanı adayı yapıp.

Kemal Derviş’in kuracağı varsayılan partiye…

Yüzde 50 oy çıkarttığımız.

Cem Boyner’in partisini.

Tek başına iktidara getirdiğimiz.

Garip senaryolar çok eski değil…

Sahi ne oldu?

O medya…

O seçmenler…

O teorisyenler.

Neredeler?

Uzaya mı gittiler?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder